Yeni bir dijital çözüm (masaüstü, mobil, uygulama, ne olursa olsun) veya herhangi bir tasarım konsepti ile ortaya çıkarken, doğru renk paletini seçmek, başarısını ve sonucunu etkileyen çok önemli bir adımdır. İçerik, animasyonlar, kopyalar ve özellikler belki de en iyisi olabilir, ancak kullanıcı ürünün görseline ve özellikle de renklerine kapılmazsa, onu kullanmaz.

Halo Etkisi (önyargılı olsa bile, biri veya bir şey hakkında yalnızca ilk izlenimimize göre hızlı kararlar verme eğilimimiz) nedeniyle, bir kullanıcı dijital bir çözümle ilk karşılaştığında, hemen ilk gördüklerine göre yargılar ve eğer renk onlara çekici gelmiyorsa olumsuz bir algı yaratır, bu onların tasarımla olan ilişkilerini ve etkileşimlerini etkileyecektir.

Kullanıcının Renk Algısı

Hangi renklerin kullanılacağına karar verirken , kullanıcının kim olduğunu anlamak iyidir, tasarımınızla etkileşime girecek kişi ve hedef kitle türleri kimlerdir?

Yaş ve Cinsiyet

Kullanıcınızı tanımak önemlidir, çünkü insanlar renkleri yalnızca kişisel tercihlerinden dolayı değil, aynı zamanda yaş ve cinsiyet gibi doğal özelliklerden dolayı da farklı şekilde tercih ederler . Örneğin, farklı cinsiyetler farklı renkleri tercih eder ve aynı şey farklı yaş grupları için de geçerlidir – gençlere daha çekici gelen şey, eski nesiller ile aynı olmayacaktır.

Kültür

Aynı şey çeşitli ülkelerde farklı algılanabilir ve bunun nedeni, kavramların (renkler, simgeler, resimler,…) kültürler arası farklı anlamlara sahip olmasıdır .

Ulaşılabilirlik

Bir ürün yaparken, güzel görünen renkler seçmek her zaman önemlidir ancak herkesin rengi aynı şekilde görmediğini de unutmamalısınız. Aynı şekilde görmeyen renk körlüğü (farklı türlerde) gibi görme sorunları olan insanlar var.

Web sitelerinin erişilebilir hale getirilmesi, daha geniş bir kitleye ulaşmak ve aynı zamanda insanları engelleri nedeniyle ürünleri kullanmaktan mahrum bırakmamak açısından çok önemlidir.

Tutarlılık

Bir web sitesindeki renk paleti sadece çekiciliği için değil, aynı zamanda marka çağrışımı ve tasarımın hangi sese sahip olmasını istediğiniz gibi şeyler nedeniyle de seçilmelidir.

Tasarımın karar süreci boyunca butonlar, harekete geçirici mesajlar, simgeler, etkinleştirilmiş ve devre dışı bırakılmış eylemler için kullanılan renklerle tutarlı olmalıdır. Bu sayede aynı renk desenleri kullanılarak kullanıcı meşgul olur ve kaybolmaz.

Renk Anlamları

İnsanların bir şeyleri nasıl algıladıkları (renk söz konusu olduğunda) üzerinde büyük rol oynayan şeylerden biri, her rengin sahip olduğu anlam ve uyandırdıkları duygulardır. Duygular ve renk, derinden psikolojik olarak bağlantılıdır.

Her renk farklı bir duygu uyandırır:

Kırmızı – Heyecan, enerji, tutku, güç, tehlike;

Mavi – Huzur, uyum, birlik, güven, gerçek, güven, güvenlik, sadakat;

Yeşil – Doğa, sağlıklı, iyi şanslar, yenilenme, gençlik, bahar, cömertlik, kıskançlık;

Sarı – Neşe, mutluluk, iyimserlik, hayal gücü, umut, güneş ışığı, yaz, altın, felsefe, korkaklık ve dostluk;

Pembe – Aşk ve romantizm, şefkat, hassasiyet, kabul, sakinlik;

Mor – Kraliyet, asalet, maneviyat, gizem, bilgelik, zalimlik, onur, kibir;

Siyah – Güç, gelişmişlik, formalite, zarafet, zenginlik, gizem, korku, kötülük, derinlik, stil, hüzün, anonimlik, yas, ölüm (Batı kültürleri);

Beyaz — Saflık, doğum, sadelik, barış, masumiyet, gençlik, kış, iyilik, evlilik (Batı kültürleri), ölüm (Doğu kültürleri), klinik.

Genel olarak, tasarımda renk seçimi her zaman önemlidir. Ve bir kullanıcıyı göz önünde bulundurarak bir tasarım yaparken, sadece görsel çekiciliğinden çok daha fazlasını göz önünde bulundurmalısınız. Farklı kullanıcılar her zaman bu temel özellik ile ilişkilerini etkileyen farklı bir geçmişe ve özelliklere sahip olacaktır.